|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
1661 - Hz.Abbas Ibnu Abdilmuttalib (radiyallahu anh) anlatiyor: "Batha nam
mevkide, aralarinda Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in da bulundugu bir
grup insanla oturuyordum. Derken bir bulut gecti. Herkes ona bakti. Resulullah
(aleyhissalatu vesselam):
"Bunun ismi nedir bileniniz var mi?" diye sordu.
"Evet bu buluttur!" dediler. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Buna muzn de denir" dedi. Oradakiler:
"Evet muzn de denir" dediler. Bunun uzerine Resulullah(aleyhissalatu vesselam)
:
"Anan da denir" buyurdu. Ashab da:
"Evet anan da denir" dediler. Sonra Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam):
"Biliyor musunuz, sema ile arz arasindaki uzaklik ne kadardir?" diye sordu.
"Hayir, vallahi bilmiyoruz!" diye cevapladilar.
"Oyleyse bilin, ikisi arasindaki uzaklik ya yetmis bir, ya yetmis iki veya
yetmis uc senedir. Onun ustundeki sema(nin uzakligi da) boyledir."
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yedi semayi sayarak her biri arasinda
bu sekilde uzaklik bulundugunu soyledi. Sonra ilave etti:
"Yedinci semanin otesinde bir deniz var. Bunun ust sathi ile dibi arasinda
iki sema arasindaki mesafe kadar mesafe var. Bunun da gerisinde sekiz adet
yabani keci (suretinde melek) var. Bunlarin sinnaklariile dizleri arasinda
iki sema arasindaki mesafe gibi uzaklik var, sonra bunlarin sirtlarinin gerisiride
Ars var, Ars'in da alt kismi ile ust kismi arasinda iki sema arasindaki uzaklik
kadar mesafe var. Allah, butun bunlarin fevkindedir."
Tirmizi, Tefsir, Hakka, (3317); Ebu Davud, Sunnet 19, (4723); Ibnu Mave, Mukaddime
13, (193).
Bir rivayette su aciklama yer alir: "Bu hadisi Camiu'1-Usul sahibi, Kutub-i
Sitte'ye dahil kitaplardan hicbirine nisbet etmemistir."
Katade ve Abdullah'dan yapilan bir rivayet soyle: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) ashalbiyla birlikte otururken bir kisim bulutlar gecmisti:
"Bunun ne oldugunu biliyor musunuz? Bu, el-anan (denen buluttur), bu arzimizin
sakasidir.Allah Teala bunu kendisine hic ibadet etmeyen bir kavme gondererek
(su ihtiyaclarini gorur)" dedi. Bir muddet sonra devamla:
"Bu sema nedir biliyor musunuz? Durulmus bir dalga, korunmus bir tavandir.
Bunun ustunde diger bir sema vardir" dedi ve boylece ust uste yedi semanin
oldugunu soyledi. Sonra konusmasina devamla:
"Ikisi arasinda ne (kadar uzaklik) var biliyor musuziuz?" diye sorduktan sonra
"Bes yuz yil!" dedi. Sonra tekrar:
"Bunun gerisinde ne oldugunu biliyor musunuz? Bunun gerisinde su var. Suyun
gerisinde Ars var. Allah, Ars'in fevkindedir. Ademoglunun ef'alinden hicbiri
O'na gizli kalmaz" buyurdu. Sonra tekrar:
"Bu arz nedir, biliyor musunuz? Bunun altinda bir diger arz var, ikisi arasinda
bes yuz yil var. Boylece yedi arzin varligini birer birer saydi" hadisi zikretti."
1662 - Abdullah Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh)'dan yapilan rivayette, Resulullah
(aleyhissalatu vesselam)soyle buyurmustur: "Allah yedi semayi yaratti. Her
birinin kalinligi bes yuz yil yurume mesafesidir. "
Derim ki: "Tirmizi'nin Cami'inde yer alan Katade hadisi, bazi takdim ve te'hirler,
ziyade ve noksanlarla Hasan Basri an Ebi Hureyre tarikinden merfu olarak gelmistir.
Allahu a'lem.
1663 - Cubeyr Ibnu Mut'im (radiyallahu anh) anlatiyor. "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam)'a bir bedevi gelerek:
"Ey Allah'in Resulu, (kurakliktan) insanlar mesakkate dustuler. Aile efradi
zayiata ugradi. Hayvanlarimiz da helak oldular. Bizim icin Allah'a dua et,
su gondersin. Zira biz Allah'a karsi senin sefaatini, sana karsi da Allah'in
sefaatini taleb ediyoruz!" dedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) adama
su mukabelede bulundu:
"Yazik sana, soyledigin seyin idrakinde misin ? Subhanallah!"
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) subhanallahlari o kadar tekrar etti ki
bunun tesiri Ashab'in yuzunden okunmaya basladi. Sonra Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) sozune soyle devam etti:
"Yazik sana, mahlukatindan hic kimseye karsi Allah sefaatci kilinmaz. Allah'in
sani boyle bir sey yapmaktan cok yucedir. Bak hele! Sen Allah'in (azametinin)
ne oldugunu biliyor musun? O'nun Ars'i, semavatinin' soyle uzerindedir.-Parmaklariyla
isaret ederek- tipki uzerinde bir kubbe gibi. Ars Zat-i Zulcelal sebebiyle
inleyip ses cikarir, tipki suvarisi sebebiyle atin ses cikarmasi gibi. "
Ebu Davud, Sunnet 19, (4726).
1664 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) bir gun elimden tuttu ve su aciklamayi yapti:
"Allah topragi cumartesi gunu yaratti. Ondaki daglari pazar gunu yaratti;
agaclari pazartesi gunu yaratti. Mekruhlari sali gunu yaratti. Nuru carsamba
gunu yaratti ve onda hayvanlari persembe gunu yaydi. Hz.Adem (aleyhisselam)'i
cuma gunu ikindi vaktinden sonra, ikindi ile gece arasindaki gunduz vaktinin
en son saatinde en son mahluk olarak yaratti."
Muslim, Sifatu'1-Kiyame 27, (2789).
1665 - Hz. Ebu Zerr (radiyallahu anh) anlatiyor: "Gunes batarken Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) ile birlikte mescidde idim. Bana:
"Ey Ebu Zerr, biliyor musun bu Gunes nereye gidiyor?" diye sordu. Ben:
"Allah ve Resulu daha iyi bilirler!" dedim.
"Ars'in altina secde yapmaya gider, bu maksadla izin ister, kendisine izin
verilir. Secde edip kabul edilmeyecegi, izin isteyip, izin verilmeyecegi zamanin
(kiyametin) gelmesi yakindir. O vakit kendisine: "Geldigin yere don!" denir.
Boylece battigi yerden dogar. Bu durumu Cenab-i Hakk'in su sozu haber vermektedir.
(Mealen): "Gunes, duracagi zamana dogru yuruyup gitmektedir. Bu aziz ve alim
olan Allah'in takdiridir"(Yasin 38).
Buhari, Tefsir Ya-sin 1, Bed'u'1-Halk 4, Tevhid 22, 23; Muslim, Iman 250,
(159); Tirmizi, Tefsir, Ya-sin, (4225).
1666 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki.: "Gunes ve Ay kiyamet gunu sarilirlar."
Buhari, Bed'ul-Halk 4.
1667 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Yahudiler, gok gurultusunun
ne oldugunu Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'den sordular:
"Bulutlara muvekkel olan melektir. Beraberinde atesten kamcilar var. Bununla
bulutlari Allah'in diledigi yere sevkeder"diye cevap verdi.
Onlar tekrar sordular: "Ya su isitilen ses, o nedir?"
"Bu, bulutlarin istenen yere gitmeleri icin onlara yapilan bir sevkdir" dedi.
Yahudiler:
"Dogru soyledin. Simdi de Israil'in Yakub (aleyhisselam)kendisine haram kildigi
sey nedir onu soyle?" dediler. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) :
"Hz. Yakub (irku'n-nesa denen) uyluk mafsalindan baslayip dize, topuga kadar
inen. bir agridan muzdarib idi. Deve eti ve sutu disinda kendine uygun gelen
(ne yiyecek, ne icecek) munasip bir sey yoktu. Bu sebeple o da bunlari haram
etti" dedi. Yahudiler: "Dogru soyledin" dediler."
Tirmizi, Tefsir Ra,d, (3116).
1668 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Cehennem, Rabbine sikayet ederek dedi ki: "Ey Rabbim,
bir kismim diger kismimi yiyor. " Bunun uzerine ona iki nefes, izin verdi:
Bir nefes, kista, bir nefes de yazda. Iste bu (yaz nefesi), en siddetli sekilde
hissettiginiz hararettir. Oburu de (kista) en siddetli buldugunuz soguktur."
Buhari, Bed'ul-Halk 10; Muslim, Mesacid 185, (617); Tirmizi, Sifatu Cehennem
9, (2595); Ibnu Mace, Zuhd 38, (4319); Muvatta, Yukutu's-Salat 27, (1,15).
1669 - Katade (rahimehullah) anlatiyor: "Bu yildizlar uc maksatla yaratildi:
1- Allah onlari semaya zinet (ve sus) kildi.
2- Seytanlara atilacak tas kildi.
3- Geceleri istikamet tayin etmede isaretler kildi. Kim yildizlar hakkinda
bunlar disinda bir te'vil ileri surerse (kendi ilave ettigi) hissesinde hataya
duser, nasibini kaybeder, manasiz bir yukun altina girer ve hakkinda bilgisi
olmayan, peygamberler ve meleklerin bile bilmekte aciz kaldiklari bir seye
burnunu sokmus olur. Allah'a yeminle soyluyorum: Allah hic kimsenin ne hayatini,
ne rizkini, ne de olumunu herhangi bir yildizla irtibatli kilmamistir. (Aksini
iddia edenler) Allah hakkinda yalan soyleyerek iftira ediyorlar..."
Rezin ilavesidir. Ancak, (hakkinda bilgisi olmayan) ibaresine kadar olan kismi,
Buhari, Bed'ul-Halk'da (3. bab) senetsiz olarak kaydetmistir.
1670 - Ebu Musa (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i
dinledim, sunu soyledi: "Allah Teala hazret1eri, Adem'i, yeryuzunun butun
(cuzler)inden almis oldugu bir avuc topraktan yaratti. Adem'in ogullari da
arzin kisimlarina gore vucuda geldi. Bir kismi beyazdir, bir kismi kizildir,
bir kismi siyahdir. Bunlar arasinda orta (renkliler) de var. Ayrica bir kismi
uysaldir, bir kismi hasindir, bir kismi habis (kotu kalbli), bir kismi iyi
kalblidir."
Ebu Davud, Sunnet 17, Tirmizi, Tefsir, Bakara, (2948).