|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
1271 - Ebu Cemre anlatiyor: "Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'amut'à'dan sordum;
bana onu yapmami emretti, haccda kesilen kurbandan sordum. "Bu hususta, dedi,
deve veya sigir veya davar veya kana ortak olmak imkanlari var (bunlarin hepsi
mesrudur)."
Ebu Cemre der ki: "Insanlar mut'ayi mekruh addediyorlardi. (Eve gelip) uyudum.
Ruyamda birisini gordum (bana gelip):"Makbul umre, mebrur hacc!" diye mujdeledi.
Hemen Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'a gelip haber verdim. Bana: "Allahu
ekber! Ebu'l-Kasim (aleyhissalatu vesselam)'in sunneti!"dedi."
Buhari, Hacc 102; Muslim, Hacc 204, (1242).
1272 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) demistir ki: "Kim haccaylarinda umre
yapar, sonra Mekke'de hacc zamani gelinceye kadar ikamet ederse bu kimse,
hacc da yaparsa mutemettidir. Bu durumda kolayina gelen bir kurban kesmesi
vacib olur. Eger kurban bulamazsa, uc gunu hacc sirasinda, yedi gunu de dondugu
zaman olmak uzere (on gun) oruc tutar. "
Imam Malik der ki: "Bu hukum, o kimsenin hacc zamanina kadarorada ikamet etmesi
ve ayni sene icinde hacc yapmasi halinde caridir."
Muvatta, Hacc 62, (1, 344).
Muvatta'nin bir diger rivayetinde der ki: "Allah'a yemin olsun, haccdan once
umre yapip (bu sebeple) kurban kesmem, haccdan sonra Zilhicce ayinda umre
yapmamdan daha sevimlidir."
1273 - Abdurrahman Ibnu Harmele el-Eslemi anlatiyor: "Biradam gelip Said Ibnu'l-Museyyib'e:
"Haccdan once umre yapayim mi?"diye sormustu. Soyle cevap verdi:
"Evet, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) haccetmezden once umreyapti."
Muvatta, Hacc 57, (1, 343).
1274 - Ibnu'l-Museyyeb anlatiyor: "Omer Ibnu Ebi Seleme, Hz. Omer (radiyallahu
anh)'den, Sevval ayinda umre yapmak icin izin istedi.O da izin verdi. Ibnu
Ebi Seleme umre yapip ailesine dondu, haccetmedi."
Muvatta, Hacc 58, (1, 343).
1275 - Hz. Aise (radiyallahu anha) soyle demistir: "Oruc, umre yapip hacca
kadar temettuda bulunup da hacc icin ihrama girmesinden arefe gunune kadar
kurban bulamayan kimse icindir. Eger orucu tutmazsa, Mina gunlerinde tutar"
Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) de boyle hukmediyordu.
Muvatta, Hacc 255, (1, 426).
1276 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "(Veda haccinda),Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) ve ashabi (radiyallahu anhum), hacc icin ihrama girdikleri
vakit, Resulullah ile Talha haric, hic kimsenin kurbanligi yoktu. O sirada
Hz. Ali, beraberinde bir kurbanlik oldugu halde Yemen'den geldi. Ve derhal:
"Ben de Resulullah'in niyet ettigi seye niyet ederek ihram giydim" deyip katildi.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ashabina bu hacclarini umreye cevirmelerini,
tavaf yapmalarini, (sa'y yapmalarini), beraberinde kurbanligi olanlar haric
saclarini kisa keserek ihramdan cikmalarini emretti.
Bir kismi itiraz ederek: "Yani henuz cenabetken Mina'ya mi gidecegiz?" dediler.
Bu soz Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e ulasmisti: "Geride biraktigim
islerimi tekrar bulsaydim kurban getirmezdim. Eger, beraberimde kurbanligim
olmasaydi, ben de ihramdan cikardim" dedi.44)
Bu sirada Hz. Aise (radiyallahu anha) hayiz oldu. Beytullah'i tavaf haric,
haccin butun menasikini yerine getirdi. Temizlenince de tavafi yapti. Dedi
ki:
"Ey Allah'in Resulu! Sizler hem umre hem de hacc yapmis olarak burdan ayrilacaksiniz,
ben ise sadece haccla ayrilacagim!"
Bunun uzerine Resulullah (aleyhissalatu vesselam) oglan kardesi Abdurrahman
Ibnu Ebi Bekr (radiyallahu anhuma)'e, Hz. Aise'yi (Harem bolgesinin disinda
yer alan) Ten'im'e goturmesini emretti. (Hz. Aise adiyallahu anha) orada ihram
giyerek) haccdan sonra umre yapti." 45)
1277 - Buhari'nin bir diger rivayetinde soyle gelmistir:"(Resulullah (aleyhissalatu
vesselam), Mekke'ye gelince ashabina:"Ihraminizdan cikin. Onceki niyetinizi
mut'aya cevirin!" dedi. Ashab:
"Biz once "hac" diye ismen belirterek niyet etmisken, simdi nasil mut'aya
cevirebiliriz?" diye itiraz ettiler. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) :
"Ben size ne soyluyorsam onu yapin. Eger kurbanlik getirmemis olsaydim, size
emretmis bulundugumu ben de yapardim. Ancak, kurbanim (Mina'daki kesim) mahalline
ulasmadan ihramliya haram olan seylerdenhicbirisi bana helal olmaz!" dedi.
Bunun uzerine Ashab-i Kiram Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in emrini
yerine getirip ihramdan ciktilar."
1278 - Yine Buhari'nin bir baska rivayetinde su ziyade yer alir: "Biz Mekke'ye
Zilhicce ayinin dordunde gelmistik. Muslim in bir rivayetinde su ibareye de
yer verilmistir: "Bize ihramdan cikmamiz, hacc icin yaptigimiz niyyetin umreye
cevrilmesi emredilmisti. Bu, bize cok imkansiz bir emir geldi ve hepimizin
canini sikti. Memnuniyetsizligimiz Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a ulastirildi.
Ona semavi bir sey (haber) mi ulasti, insanlardan mi bir sey ulasti bilemiyoruz,
her ne ise, bize su hitabda bulundu:
"Ey nas, ihramdan cikin. Eger beraberimde kurbanligim olmasaydi,ben de sizin
gibi yapardim!" (Resulullah'in bu kesin emri uzerine) ihramdan ciktik. Hatta
hanimlarimizla munasebet-i cinsiyede bile bulunduk. Ihrama girmemis olan bir
kimsenin yaptigi her seyi yaptik. Bu hal terviye gunune (Zilhicce'nin sekizinci
gunu) kadar devam etti. O gun gelip, Mekke'yi arkada biraktigimiz vakit, hacca
niyet ederek ihrama girdik."
1279 - Muslim'in diger bir rivayetinde soyle denir: "Biz, hacc-i ifrad icin
ihram giyip Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la birlikte ilerledik. Hz.
Aise (radiyallahu anha) de umre icin ihrama girdi. Seref'e gelince Hz. Aise
hayiz oldu. (Mekke'ye) gelince Kabe'yi, Safa ve Merve'yi tavaf ettik. Sonra,
beraberinde kurbanlik olmayanlarin ihramdan cikmalari emredildi.
"Neleri nefsimize helal edecegiz?" diye sorduk. Resulullah (aleyhissalatu
vesselam):
"(Ihramliya yasak olan) her,seyi!" dedi. Bunun uzerine kadinlarimizla da yattik,
kokular surunduk, elbiselerimizi giydik. (Bunlarin hepsini yaparken) bizimle
arefe (yani hacc ihrami giyme) gunu arasinda sadece ve sadece dort gece vardi.
Sonra terviye gunu (Zilhicce'nin 8'i) tekrar ihrama girdik. Bir ara Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) Hz. Aise (radiyallahu anha)'nin yanina girmisti,
onu agliyor buldu.
"Neyin var?" diye sordu.
"Hayiz oldum, herkes ihramdan cikti, ben cikamadim, tavafimi da yapamadim.
Herkes artik (umresini tamamladi), hacc icin (Arafat'a)cikiyor!" diyerek yakindi.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Bu hal, Cenab-i Hakk tarafindan Adem (aleyhisselam)'in kizlarina yazilmis
bir kaderdir, (sana mahsus bir kusur degil). Sen de, (ihrama giren herkesin
yaptigi gibi) yikani ve hacc icin ihrama gir' dedi. O da oyle yapti. (Mina,
Arafat ve Muzdelife'deki) vakfelerin hepsine katildi. Hayizdan temizlenince
de (ifaza) tavafini yapti. (Bunlar bittikten sonra Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) Hz. Aise (radiyallahu anha)'ye:
"Artik hem haccini hem de umreni yapmis, her ikisinin de ihramindan cikmis
oldun!" dedi. Hz. Aise (radiyallahu anha):
"Ancak benim icimden Beytullah'i tavaf etmeden hacc yaptigim hissi geciyor"
dedi. Bunun uzerine (oglan kardesine seslenerek):
"Ey Abdurrahman (kizkardesin) Aise yi Ten'im'e gotur, orada umre icin ihrama
girsin!" dedi. Bu vak'a Hasbe gecesi cereyan etmisti Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) mulayim bir insandi. Hz. Aise (radiyallahu anha) birsey arzu etti
mi onun arkasini takip eder (yerine getirirdi)."
1280 - Muslim'in bir diger rivayetinde soyle denir: "... Deve ve sigirda ortak
olmamiz emredildi. Bizden her yedi kisi bir deveye istirak edecekti."
Yine Muslim'in bir baska rivayetinde: "Ne Resulullah (aleyhissalatu vesselam),
ne de Ashab (radiyallahu anhum), hic kimse, Safa ile Merve arasinda ilk tavafin
disinda baska bir tavaf yapmadi" denmistir.