|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
121 - Esma Bintu Ebi Bekr (radiyallahu anhuma) anlatiyor. "Mekke'de Abdullah
Ibnu Zubeyr (radiyallahu anh)'e hamile kalmistim. Dogum yaklasmisti ki, Mekke'yi
terkettim ve Medine'ye geldim, Kuba'ya indim. Abdullah'i orada dunyaya getirdim.
Dogunca, bebegi alip Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a goturdum, kucagina
biraktim. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir hurma istedi, agzinda cigneyerek
ezdikten sonra, tukrugunden cocugun agzina birakti. Abdullah'in midesine ilk
inen sey Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in mubarek tukrukleri idi. Sonra
(yumusattigi o) hurma ile cocugun damagini ogdu, hakkinda bereketle dua etti
ve Abdullah ismini verdi. Musluman aileden ilk dogan cocuk bu idi. (Medine'de
butun Muslumanlar) onun dogumuna cok sevindiler. Cunku "Yahudiler size
sihir yaptilar, asla dogum yapamayacaksiniz" diye bir sayia cikarilmisti."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 45, Akika 1, Muslim, Adab 26, (2146).
122 - Ebu Musa (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir oglum dogmustu. Hemen
Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a getirdim. Ibrahim ismini verip bir hurma
ile tahnikde bulundu. Sonra da "Mubarek olsun" diye dua buyurdu ve cocugu
bana geri verdi. Bu cocuk, Ebu Musa'nin en buyuk evladi idi."
Buhari, Akika 1; Muslim, Adab 24, (2145).
123 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Abdullah Ibnu Ebi Talha'yi dogdugu
zaman Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a goturdum. Bebek bir bez icerisinde
idi. Vardigimizda Resulullah (aleyhissalatu vesselam) devesine katran suruyordu.
"Beraberinde hurma da getirdin mi?" diye sordu. "Evet" dedim
ve birkac tane hurma verdim. Onlari agzinda cignedi, sonra cocugun agzini
acti. Agzina tukrugu puskurttu. Bebek, yalamaya basladi. Bunun uzerine Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) "Ensar'in hurma sevgisine bakin (dogar dogmaz
basliyor)" diye latife etti ve cocugu Abdullah diye isimledi."
Buhari, Cenaiz 42, Akika 1; Muslim, Adab 22, (2144); Ebu Davud, Edeb 69, (4951)
Hadisin metni; Muslim'deki metindir.
124 - Hz. Aise (radiyallahu anha): "Ey Allah'in Rasulu, dedim, arkadaslarimdan
her birisinin bir kunyesi var, (benim yok)". Dedi ki: "Oglum Abdullah
Ibnu Zubeyr ile kunyelen." Aise, "Ummu Abdillah (Abdullah'in annesi)"
diye kunye almisti"
Ebu Davud, Edeb 78, (4970).
Rezin merhum: "Teyze anne gibidir" ilavesini kaydetmistir.
HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)'IN DEGISTIRDIGI ISIMLER
125 - Hz. Aise (radiyallahu anha): "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
cirkin isimleri degistirirdi" buyurmustur.
Tirmizi, Edeb 66, (2841).
126 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Zeyneb Bintu Ebi Seleme'nin
ismi Berre idi. "Nefsini tezkiye ediyor" denildi. Bunun uzerine
Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) onu Zeyneb diye isimlendirdi.
Buhari Edeb 108; Muslim, Edeb 17, (2141).
127 - Ibnu Abbas (radiyallahu anh) anlatiyor: "Cuveyriye Bintu'l-Haris'in
ismi Berre idi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) onun ismini Cuveyriye
diye degistirdi. Zira, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) "Berre'nin
yanindan cikti" denmesini sevmiyordu.
Muslim, Edeb 16, (2140).
128 - Sureyh Ibnu Hani, (radiyallahu anh) babasindan naklediyor: "Hz. Peygamber
(aleyhissalatu vesselam), kavmimin beni Ebu'l-Hakem diye kunyelediklerini
isitmisti. Beni cagirtarak: "Hakem olan Allah'tir, hukum de O'nadir,
oyle ise, sen nasil Ebu'l-Hakem kunyesini tasirsin?" dedi. Ben acikladim:
"Kavmim bir meselede anlasmazliga dusunce bana gelirler, ben hukme baglarim.
Her iki taraf da verdigim hukme razi olurlar." Resulullah (aleyhissalatu
vesselam): "Bu ne guzel sey?" buyurdu ve "Cocuklarindan neler var?"
diye sordu. Ben: "Sureyh, Muslim, Abdullah var" dedim. Resulullah
(aleyhissalatu vesselam): "En buyugu hangisi?" dedi. "Sureyh"
dedim. "Oyleyse, buyurdu, sen Ebu Sureyh'sin"
Ebu Davud, Edeb 70, (4955); Nesai, Kada 7, (8, 226-227).
129 - Besir Ibnu Meymun, amcasi Usame Ibnu Ahdari'den rivayet ediyor: Ahdari
diyor ki: "Ismi Asram olan bir adam vardi. Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) ona: "Ismin nedir?" diye sordu. Adam Asram diye cevap
verdi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Hayir sen Zur'a'sin"
buyurdu.
Ebu Davud, Edeb 70, (4954).
130 - Said Ibnu'l-Museyyeb babasi vasitasiyla dedesinden naklediyor: "Dedem,
Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a ugramisti. Ismin ne? diye sordu. "Hazn
(sert yer)" diye cevap verdi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Hayir
sen Sehl'sin" dedi. Museyyeb: "Olamaz, babanin verdigi bir ismi
degistiremem" dedi. Ibnu'l-Museyyeb ilave ediyor: "O gunden sonra aramizda
kabalik devam etti gitti."
Buhari, Edeb 107-108; Ebu Davud, Edeb 70, (4956).
Ebu Davud'un rivayetinde soyle demistir: "... Hayir sehl ezilir ve hakir tutulur."
Ebu Davud merhum der ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Asi, Aziz,
Atele (siddet, sertlik), Seytan, Hakem, Gurab (karga) Habbab, Sihab isimlerini
degistirdi. Sihab'i Hisam, Harb'i Silm (sulh), Muzdaci'i (yatan) Munbais (kalkan)
yapti. Afire (corak) adini tasiyan bir araziyi de Hadire (yesillik) diye,
Si'bu'd Dalalet'i (sapiklik gecidi) Si'bu'l-Huda diye isimledi. Benu'z-Zinye'yi
Benu'r-Rusd olarak degistirdi."