Bir kimsenin kendi esas memleketinden ayrı olarak, on beş gün
veya daha fazla kalmaya niyet ettiği yer. Vatan-i İkâmet'e;
Vatan-ı Müstear ve Vatan-ı Hâdis de denilir. Meselâ,
Ankaralı birisi İstanbul'a gider ve orada en az on beş gün
veya daha fazla kalmaya niyetlenirse İstanbul bu kişi için
Vatan-ı İkâmet olmuş olur.
Dinî görevleri yapma konusunda Vatan-ı İkâmet'le Vatan-ı
Asl arasında fark yoktur. Yani Vatan-ı İkâmette olan kişi
de misafire ait olan dinî kolaylıklardan yararlanamaz.
Vatan-ı İkâmet, başka bir Vatan-ı İkâmetle
veya bir Vatan-ı Aslî ile bozulur. Dolayısıyla; bir
memlekette on beş günden fazla kalan bir kimse, kendi memleketine
veya yine onbeş günden daha fazla kalacağı bir yere
gitse ya da kısa da olsa bir yolculuğa çıksa onun eski
Vatan-ı İkâmeti değişmiş olur. Bu durumda olan
kişi o eski Vatan-ı ikâmetine tekrar döner de orada on beş
günden daha az kalırsa misafirdir. Dinin misafire
tanıdığı kolaylıklardan yararlanır
(İbn Abidin, Reddü'l-Muhtar, II,132; Ö. Nasûhi Bilmen, Büyük
İslâm İlmihali, 231, 232, ayrıca bk. Mukîm mad.).