RADYO VE
TELEVIZYON TİCARETİ YAPMAK CAİZ MİDİR?
İslam dini; tanbur, du ve kemençe gibi saz aletlerinin yapılmasını yasakladığı gibi çalınmasını ve dinlenmesini de yasaklamıştır: Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: "İnsanlardan bazıları Allah yolundan saptırmak için boş sözleri satın alırlar" (Lokman). İbn Abbas ve Hasan al-Basri "lehve'l-hadis" kelimesini saz ve oyunlarla tefsir etmişlerdir. Peygamber (sav) şöyle buyuruyor: Benim ümmetimde (erkekler için) ipek, içki ve saz aletlerini helal sayacak kimseler olacaktır. İbn Hacer, Abu'l-Abbas, al-Kurtubi, Abu'l-Fath ve Razı' gibi zevatın dediklerine göre bu hususta icma-ı ümmet vardır. İbn Hazm bu hususta muhalefet etmiş ise de sözüne güvenilmez. İbn Hacer, İbn Hazm için "ehl-i bid'at ve delalettir" demektedir (Kef al-Rı'a ‚an muharremat al-lehv va'l-sema). Binaenaleyh saz aletlerini satmak ve satın almak haramdır. İmam-ı A!zam'a göre satış batıl değil, diğer ulemaya göre batıldır (Bedayı' el-Sanayı). Radyo ve televziyon meselesine gelince bunların farkları vardır. Şöyleki radyo ve televizyon bizzat saz aleti değiller. Bunlar, şere alet olabileceği gibi, hayra da alet olabilirler. Yani bunların helali helal, haramı haramdır. Şayet televizyon veya radyo müşterisinin kesin olarak onları haramda, saz dinlemede ve İslam'ın kabul etmediği şeylerde kullanacağı biliniyorsa ona satmakta beis yoktur. Yalnız şunu ifade etmek gerekir ki, televizyon ve radyo ticaretini yapmazsa caiz değildir desek işi hall etmiş olmayız. Ali onun ticaretini yapmazsa Veli onu yapacaktır: Şuna ve buna televizyon alma demekle bu işin önüne gecemeyiz. Yapmamız gereken başka bir şey vardır. Varlığımız ve müslüman olduğumuzu gösterip milletin ahlakını bozan ve İslam dinine ters düşen, hatta hıristiyanlık ve kilise propagandası yapan neşriyatın önlenmesi için ilgililerle temas etmek ve bu milleti ma'nen yok etmeye çalışan zihniyeti ortadan kaldırmak için çaba göstermemiz lazımdır.
|