eXTReMe Tracker

MÜSLÜMAN BİR HÜKÜMDAR VATANDAŞLARIN TAKLİD ETTİKLERİ MEZHEBE UYGUN OLARAK DEĞİL DE BAŞKA HAK BİR MEZHEBE GÖRE EMİR VERİRSE ONUN EMRİNİ YERİNE GETİRMEK İCAB EDER Mİ?

Müslüman bir hükümdar vatandaşların taklid ettikleri mezhebden başka hak bir mezhebe uygun bir emir verirse müslümanlar onun emrini yerine getirmek mecburiyetindedirler. Mesela Hanefi mezhebine göre dünyanın herhangi bir yerinde rü'yet-i hilal kesin olarak sabit olursa:Ramazan-ı şerif hilali ise halkın oruç tutmaları, Şevval hilali ise bayram yapmaları gereklidır. Fakat müslümanların başında bulunan müslüman yönetici veya dini işleri tedvir etmekle görevli yetkili Şafi'i mezhebinde olduğu gibi ihtilaf metalii nazar-ı itibara alarak emir verirse müslümanlar onun emrini uygulamakla mükellefdirler. Ramazan ve bayramlarını onun emrine göre yaparlar.


MÜSLÜMAN OLAN BİR KİMSE BİR GAYR-İ MÜSLİMİ YIKAYABİLİR Mİ?

Müslüman olan bir kimsenin bir gayr-i müslimi yıkaması caiz değidir. Hz. Ali, babası ölünce Peygambere (sav) "Yaşlı ve sapık amcan öldü” dedi. Bunun üzerine Peygamber (sav) kendisine: "Git babanı toprağa ver, bana dönünceye kadar da bir şey konuşma” buyurdu. Hz. Ali diyor ki: "Ben de gidip onu toprağa verdim ve Peygambere döndüm. Bunun üzerine Peygamber (sav) bana yıkanmamı emretti, ben de yıkandım. Sonra Resulüllah bana dua etti” (Ahmed, Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki rivayet etmişlerdir.) Görüldüğü gibi Hz. Ali (ra) babasını yıkamadı ve yıkaması söz konusu olmadı.


MÜSLÜMAN OLAN BİR KİMSE BİR SUÇ İŞLERSE ALEYHİNDE ŞAHİTLİK YAPIP ORTAYA ÇIKARMAK MI İYİ, YOKSA GÖZ YUMUP ÖRTMEK Mİ İYİ?

İşlenen suç iki çeşittir:

1- Allah hakkı,

2- Kul hakkı.

Müslüman, kul hakkına tecavüz edildiği zaman, müslüman olsun olmasın mütecavizin suçunu ortaya çıkarıp şahitlik yapmak mecburiyetindedir. Onu örtmek vebaldır. Çünkü mazluma yardım etmek her mü'minin görevidir. Fakat içki içmek, namaz kılmamak, oruç tutmamak gibi Allah hakkı ise kendisini ikaz edip nasihat etmek şartıyla onu örtmek daha iyidir (Hidaye).


MÜSLÜMAN OLMAYAN BIR DEVLETİN SİLAH FABRİKASINDA ÇALIŞMAK CAİZ MİDİR?

Müslüman olmayan bir devlete silah satmak ve silahı üretip imal eden fabrikasında çalışmak caiz değildir. Bu hususta ihtilaf yoktur (al-Mecmu). Çünkü bu silah, müslümanlara karşı kullanılabilir. Harp meydanında düşmanın safında bulunup müslümanlarla savaşmak ne ise onlara silah satmak veya silah imal etmek de böyledir.

Binaenaleyh yurt dışında çalışan vasıflı veya vasıfsız işçilerimiz, durumlarını buna göre ayarlayıp silah fabrikasında çalışmamaya gayret etmelidirler. Ancak silah yapmasını öğrenmek gayesiyle orada çalışmakta beis yoktur. Yolkesiciler, anarşistlere silah satıp yardımcı olmak da aynı şekilde haramdır (el-Hidaye).


MÜSLÜMAN OLMAYAN BIR KARI-KOCA MÜSLÜMAN OLURLARSA ONLAR İÇİN YENİ BİR NİKAH GEREKİR Mİ?

Müslüman olmayan bir karı-koca müslüman olurlarsa birbirine mahrem olmamak şartıyla eski nikah ile hayatlarını sürdürürler ve bu hususta hiç bir şeyle mükellef değildirler.Yalnız koca müslüman olur kadın da küfründe devam ederse bakılır: Kitabiye yani hıristiyan veya yahudi ise yine eski nikahları devam eder. Aksi takdirde nikahları fesh edilir. Ancak Şafii mezhebinde iddet beklenir. Bu müddet zarfında İslam'a girmek suretiyle kocasına tabi olmazsa nikahları fesh olunur.


MÜSLÜMAN OLMAYAN BİR KİMSE CAMİ GİBİ DİNİ MÜESSESELERE YARDIM ETSE, BU YARDIMI KABUL ETMEK CAİZ MİDİR?

Müslüman olmayan bir kimse cami gibi dini müesseselere yardım etmek istese onu kabul etmekte dini bir sakınca yoktur. Çünkü müslüman olmayan kimselerden alınan cizye –İslam_ın, gayrımüslimlerden alınmasını emrettiği vergi- ve onlardan alınan gümrük gibi şeyler yol, köprü, kışla, cami ve kanal açmak gibi amme maslahatı için harcanacaktır. Çünkü bir gayrimüslim ile alışveriş yapmakta dini bir mahzur yoktur. Yani malını satın almak caiz olduğu gibi kendisine bir şey satmak da caizdir. Bunun için yardımını kabul etmekte fıkhi bir mani yoktur.


MÜSLÜMAN OLMAYAN BİR KİMSE HAMAMA GİRERSE ONA HİZMET ETMEK CAİZ MİDİR?

Hamam sahibi veya orada çalışan kimsenin para, müşteri celb etmek veya İslam'a ısındırmak gibi bir gaye için gayr-i müslime hizmet edip ikram etmesinde beis yoktur. Fakat böyle bir gaye yoksa, onlara hizmet etmek caiz değildir (al-Fetava'l-Hindiyye). Yine müslümanların terbiye güzel ahlakını gösterip İslam'ın yüceliğini anlatmak gayesi ile ülkemize gelen turistlere karşı iyi davranmak, onlara ikram etmek caizdir. Aynı zamanda büyük bir vazifedir. Bazı tarihcilere göre Semerkand'ın İslam'a girmesinin en büyük sebebi çevredeki müslümanların güzel terbiye ve yaşayışlarıydı. Gayr-i müslim de olsa, onların iyi karşılamak lazımdır. Peygamber (sav) Medine'de gayr-i müslim komşusuna ikramı tavsiye eder. Kendisine hediye gönderirdi.


MÜSLÜMAN OLMAYAN BİR KİMSENİN CENAZE MERASİMİNE KATILMAK CAİZ MİDİR?

Müslüman bir kimsenin müslüman olmayan bir kimsenin cenaze merasimine katılması caizdir. Hz. Ali'nin babası olan Ebu Talip her ne kadar Peygamber'e (sav) yardım etti ise de müslüman olmamıştı. Öldüğünde Hz. Peygamber (sav) Hz. Ali'ye onun defn ve tekfin işlerini tedvir etmek için emir buyurdu. Aynı şekilde müslüman olmayan annesinin cenaze merasimine de katılmasını emretti.


MÜSLÜMAN OLMAYAN KİMSELERİN BAYRAMLIK EŞYALARININ TİCARETİNİ MÜSLÜMANLARIN YAPMALARI CAİZ MİDİR?

Müslüman olmayan kimselerin bayramlık eşyalarının ticaretini müslümanların yapmaları caiz değildir. Çünkü İslam dini küfrün şiarı olan o günleri tanımadığı için o günlere ait olan bayramlık eşyalarının ticaretini yapmak İslami olmayan şiarın teşhirine vesiledir (el-Fetava el-Kübra).


MÜSLÜMAN OLMAYAN KİMSELERİN GİYDİKLERİ ELBİSEYİ GİYMEK CAİZ MİDİR?

Gayr-i müslimlerin giydikleri elbiseleri giymekte beis yoktur. Çünkü İslmiyet, müslümanlara özel bir kıyafet getirmediği gibi şu veya bu tip bir elbiseyi de yasaklamamıştır. Bunun için müslümanların kıyafetleri bir değildir. Kimi entari, kimi kaftan, kimi serbesttir. Ancak bir memlekette adet olmayıp, halkın nazar-ı dikkatini çeken kıyafete bürünmek de doğru değildir. Şafi'i mezhebine göre: kişinin şahsiyetini zedelediği için böyle elbise giyenlerin şehadeti mu'teber değildir. Ama tuhaf ve nazar-ı dikkatıçeken bir kıyafet olmadıktan sonra, ehl-i küfrün giydikleri elbiseyi giymekte hiç bir sakınca yoktur. Al-Muğire bin Şu'be'nin şöyle dediği rivayet edilmiştir: Peygamber(sav) kolları dar bir Rum cübbesi giymişti.

Bu hadisten anlaşıldığına göre, kafirlerin giydiği elbiselerin giymekte beis yoktur. Bugün giydiğimiz palto da, dinen cübbe sayılır. Çünkü hadiste geçen cübbe ile palto arasında fark yoktur.


MÜSLÜMAN OLMAYAN KİMSENİN CAMİYE GİRMESİ CAİZ MİDİR?

Müslüman olmayan kimsenin camiye girmesi hususunda ihtilaf vardır.

Maliki ve Hanbeli mezheblerine göre gayri müslimlerin camiye girmeleri yasaktır. Hiç bir camiye giremezler. Şafii mezhebine göre Mescidü'l-Haram'a girmeleri caiz değilse de, başka camilere müslümanların izniyle girmelerinde beis yoktur. Hanefi mezhebinde ise müslümanların Başkanı veya vekili müsaade ettiği takdirde gayri müslimin Mescidü'l-Haram'a girmesi caizdir. Diğer camilere izinsiz de olsa girmesinde beis yoktur.


MÜSLÜMAN OLMAYAN MEMLEKETLERDE GAYR-İ MÜSLİM BİR DEVLETİN HİMAYESİ ALTINDA YAŞAMAK CAİZ MİDİR?

Müslüman olmayan memleketlerde gayr-i müslim hakimin hükmü altında yaşamakta beis yoktur. Ancak şe'air-i İslamiyeye ve ibadetlerimize engel olunduğu takdirde İslam ülkesine göç etmek icabeder. İmam Remli'ye: "İspanya'nın Ergun ilinde hıristiyan hükümdarının hakimiyeti altında yaşayıp müslüman olmayan hükümete vergi veren müslümanların hicret etmeleri lazım gelir mi?" diye sorulduğunda şöyle cevap verdi: "İbadet ve taatlerini serbestçe yapabildikleri takdirde hicret etmeleri caiz değildir. Çünkü orada kaldıkları takdirde başkasının İslam dinine girmelerine vesile olabilirler" (Fetava er-Remli).


MÜSLÜMAN OLMAYAN ÜLKELERDEN MÜSLÜMAN ÜLKELERE İTHAL EDİLİP PİYASAYA SÜRÜLEN GİYİLMİŞ ELBİSE, ASLINDA AVRUPA VE AMERİKA'DAN GELMEKTEDİR. ŞER'İ TEMİZLİK NEDİR BİLMEYEN, ŞARAP VE NECASETE BULAŞAN GAYRİ-İ MÜSLİMLER TARAFINDAN GİYİLMİŞTİR. BUNLARI GİYİP NAMAZ KILMAK CAİZ MİDİR?

Eşya aslında tahirddir.necaseti tahakkuk etmedikçe onun necasetine hüküm edilmez. Binaenaleyh gayr-i müslimin giydiği elbisenin müteneccis olduğunu gözümüzle görmedikten sonra onu giyip namaz kılmamızda beis yoktur.

Keza necasetten sakınmayan içkici, deli, kasap ve çocuk gibi kimselerin elbiseleriyle namaz kılmak caizdir. İbn Hacer diyor ki: Avrupalılar her ne kadar temizliğe ri'ayet etmiyorlar veya hayvanları boğuyor, kesmiyor diye söyleniyorsa da, oradan gelen nesnenin müteneccis olduğunu veya ithal edilen etin boğulmuş hayvan eti olduğunu gözümüzle görmedikten sonra temiz sayılır. Binaenaleyh oradan gelen yağ yenir ve et tahir olarak kabul edilir.

İbnal-Sarah'a: "Gayri müslimlerin kumaş imalinde domuz yağını kullandıkları şayı'aşı vardır. Bu husus için ne yapmak icab eder?” diye sorulduğunda, dedi ki: Elde olan kumaşta necaset tahakkuk etmedikçe müteneccis sayılmaz.”