Birine uyan, tabi olan kimse. Namazda imama uyan, arkasında
namaz kılan kişi anlamında bir fıkıh terimi. Bu
kimse hareketlerini imama tabi kıldığı için bu ismi
almıştır. Muktedi iktidâ fiilinin ismi failidir.
İktidâ birine uymak ona tabi olmak manâsınadır.
"Onların yoluna uy" (el-En'âm, 6/90) ve "Biz
babalarınızı bir yol üzerinde bulduk, biz de izlerine
uyarız" (ez-Zuhruf, 43/23) âyet-i kerimelerinde bu manaya
kullanılmıştır.
1- Müdrik: Namazın başından sonuna kadar
aralıksız imama uyan, bütün rekâtları imamla beraber
kılan kimsedir. Hanefilere göre ilk rekâtın rukûunda imama
yetişen kimse, o rekâta yetişmiş ve müdrik adını
almış olur.
Müdrik cemaatle namaz kılanların en efdalidir.
2- Lâhık* : Namaza imam ile başladığı halde
uyku, gaflet veya cemaatin çokluğundan dolayı bir
sıkıntı veya bir abdest sıkışması ile
karşılaşan ve namazın tamamını veya bir
kısmını imam ile kılamayan kimsedir.
Lâhık, müdrik gibidir; imamın arkasında Kur'an
okuyamayacağı gibi, kaçırmış olduğu rekâtları
kılarken de kıraatte bulunmaz. Kendi başına
kıldığı rekâtlarda yapacağı sehivden
dolayı da secde etmez.
Lâhık, imama yetişeceğine kanaat getirirse kaçırdığı
amelleri yapar, ondan sonra tekrar imama uymakta devam eder. Meselâ,
uyukladığı için rekâtın rükûunu kaçıran
kimse, hemen rükûunu tamamlar ve secdedeki imama yetişir.
Yetişemeyeceğine kanaati olan ise, hemen imamla devam eder,
imam selâm verdikten sonra kalkıp eksik kalan amellerini veya rekâtları,
aynen imamla kılıyormuş gibi, Kur'an okumadan
namazını kendi başına bitirir.
3- Mesbûk* : Namazın arasında veya sonunda imama uyan
kimsedir. Mesbuk, imamla birlikte son kadeye oturduğunda, imamla
birlikte selâm vermez. İmam selâmı verince ayağa kalkar
ve imamla birlikte kılamadığı rekâtları aynen,
yalnız başına kıldığı gibi
kılar. Fatiha ve zammı sûresini okur. Bu konuda mesbûk,
münferid gibidir. Ancak geçirdiği rekâtları kılarken o
başkasına, başkası da ona iktida edemez. Bu yönüyle
de mesbûk, münferid sayılmaz.