1- Peygamber (sav), vefat ettiğinde Kur'an ve sünnet'ten başka
bir şey bırakmamıştı. Bununla beraber kısa
zaman içerisinde İslam ülkesi çok genişledi. Sahabe de
İslam alemine dağıldılar. Kimi Irak'ta, kimi
Mısır'da, kimi şamda yerleşti. Herkes Peygamber'den
ne duydu veya gördü ise onu rivayet edip anlattı. Tabi'i olarak
bu sahabenin her birisi Peygamber (sav)'in söylediği veya
yaptığı her şeyi duymamış ve görmemiştir.
Bu değişik rivayetler ihtilafa sebebiyet vermiştir.
2- Bazı Hadislerde ittifak vaki olduğu halde telakki ve
anlayış hususunda ittifak vaki olmamıştır.
Mesela Peygamber(sav)'in buyuruyor ki: "Köpek ağzını
sizden birisinin kabına koysa biri toprakla olmak üzere yedi def'a
onu yıkasın.” İmam Şafi'i bu hadisi olduğu
gibi kabul ediyor. Hanefi uleması ise biri toprakla olmak üzere
yedi def'a kabı yıkamayı emreden hadis mensuh'dur ve bu
hadis İslam'ın ilk günlerinde varid olmuştur
demişlerdir.
3- Çeşitli milletler İslam dinine girdiği için her
milletin adeti ayrı, kanun ve nizamı ayrı idi.
İmam-ı A'zam ve arkadaşları Irak'da, Evza'i ve
arkadaşları Şam'da, Şafi'i ve arkadaşları
Mısır'da bulunuyorlardı. Bu gibi zevat her memleketin
adet ve kanunlarını ele alıp İslam'ın süzgecinden
geçirdiler ve o, alanda çeşitli ictihatlarda bulundular ve bu
sebeple ihtilaf meydana geldi.