MEVLİDİN
YERİ NEDİR? FARZ MI, SÜNNET Mİ? AÇIKLAR MISINIZ?
Mevlid ne farz, ne vacipne de sünnettir. Peygamber (sav)'in vefatından sonra ihdas edilmiştir. Ancak hangi tarihte ihdas edildiğine dair kesin bir vesikaya rastlanmamıştır. Sehavi'ye göre Peygamber (sav)'in irtihalinden üç asır sonra, İbn ül-Cevziye göre de yedinci asırsa Erbil Meliki al-Muzaffer Abu Sa'id tarafından ihdas edilmiştir. Mevlid okutup, merasim yapmanın iyi olup olmadığı hakkında ihtilaf vardır. Maliki ulemasından Şeyh Tac du-Din Ömer bin Ali al-Lahmi;mevlid okutmanın caiz olmadığını ve bid'at-ı seyyi'e olduğunu kaydediyor. İbn Hacer al-Askalanide, mevlid hakkında şöyle diyor: "Asr-ı Saadette ve selef-i salihin zamanında hiç kimse mevlid merasimi tertip etmemiştir. Hicretten üç asır sonra ihdas edilmiştir. Mevlid'in iyi tarafları vardır. İyi tarafları yapılırsa bid'at-ı hasenedir. Yoksa bid'at-ı seyyi'edir. Mevlid'in meşru'iyetine dair güclü bir vesika buldum: Buhari ile Müslim'de sabit olmuştur ki, Peygamber (sav), Medine'ye geldiğinde Yahudilerin aşure günü oruç tuttuklarını gördü, onlara oruç tutmalarının sebebini sorunca şöyle dediler: Bugün Allah'ın Fir'avnı denizde boğduğu ve Musa'yı kurtardığı bir gündür. Bunun için Allah'a şükür eder ve oruç tutarız. Bunun üzerine Peygamber (sav) buyurdu ki: "Biz Musa'ya daha yakınız.” Bundan anlaşılıyor ki böyle bir günde Allah'a şükür etmek tam yerindedir. Mevlid merasiminin de Peygamber (sav)'in doğum günü olan Rebi'ul-Evvel'in onikinci gecesinde olması için dikkat etmek lazımdır. Başka zamanlarda mevlid okutup merasim tertip etmek ma'nasızdır”. Sonuç: Peygamberin doğduğu günde müslümanların bir araya gelip Peygamberin hayat ve ahlakını anlatan bir eseri dinlemeleri, ona salavat-ı şerife getirmeleri iyi bir bid'attır.
|