Namaz için seslenmek, kamet getirmek, ifa ve eda etmek. Aslı
"ikâmet" olup, türkçede "i" siz kullanılır.
Bir terim olarak, farz namazlardan önce, tek başına namaz
kılacak olan kimsenin cemaatle kılınacak farz namazdan
önce ise müezzinin okuduğu ezan benzeri sözlerdir. Sünnete
uygun olarak kâmet şu kelimelerden ibarettir. Allahü ekber,
Allahü ekber. Eşhüde en la ilâhe illallah. Eşhüde en la
ilâhe illallah. Eşhedü enne muhammeden abdühü ve rasululullah.
Eşhedü enne muhammeden abdühü ve rasulullah. Hayye alessalat,
hayye alessalat. Hayye alel-felâh. Hayye alel-felah. Kad
kâmeti's-sâlatu. Kad kameti's-sala. Allahü ekber, Allahü ekber, La
ilâhe illallah"
Hanefî hukukçularına göre kamet ezanın benzeridir. Sözler
yukarıdaki gibi ikişer kere tekrarlanır. Yalnız
sonuna "kadkami's-salah" (namaz başladı) cümlesi
eklenir. Ömrün sonuna kadar Bilâl Habeşi ile İbrahim
en-Nehaî'nin kameti çift sözlerle okudukları, Emeviler devrinden
itibaren, kamet'te ezandaki gibi iki kere tekrarlanan sözlerin hızlı
okumayı sağlamak için bir'e indirildiği nakledilir
(İbnü'l-Hümâm, Fethu'l-Kadir, Mısır 1389/1970, I,
242-244). Hz. Peygamber, Bilâl (r.a)'e hitaben şöyle buyurmuştur:
"Ezan okuduğun zaman ağır ağır oku. Kamet
getirdiğin zaman ise hızlı oku " (Tirmizi, Salât,
29).
Aynı zamanda sahih rivayetlerle Hz. Peygamber'in, kâmet'te,
ezandan farklı olarak çift okunan sözlerin tek yapılmasını
emrettiği de nakletmiştir (bk. Buhârî, Ezân, 3; İbn Mâce,
Ezân, 6). Bu da Hanefiler dışında kalan diğer
mezhep imamlarının tercih ettiği rivayetlerdir.
Sabah ezanında tekrarlanan "es-Salatu hayrun mine'n-nevm
(namaz uykudan daha hayırlıdır)" cümlesini, ilk
olarak Bilâl (r.a) Rasûlüllah (s.a.s)'i uykudan uyandırmak için
söylemiş, bu sözler hoşuna giden Allah Rasûlü şöyle
buyurmuştur: Ey Bilâl, bu sözler güzel oldu. Bu cümleni sabah
ezanında da tekrarla" (İbnul Humam, a.g.e, I, 242, 243).
Kâmetin Türkçe anlamı şöyledir: "Allah en
büyüktür, Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah en
büyüktür, Allah'tan başka ilah olmadığına
şehadet ederim, Allah'tan başka ilah olmadığına
şehâdet ederim, Muhammed'in Allah'ın rasûlü olduğuna
şehadet edelim. Muhammed'in Allah'ın Rasûlü olduğuna
şehadet ederim. Haydın namaza, Haydın namaza, Haydın
kurtuluşa, Haydın kurtuluşa, Namaz başladı.
Namaz başladı, Allah en büyüktür, Allah en büyüktür
Allah'tan başka ilah yoktur".
Beş vaktin farz namazlarında ve Cuma namazının
farzında kamet getirilir. Kaza namazında da bu böyledir.
Ancak Vitir, Teravih, Bayram, Cenâze ve Nâfile namazlarda kamet
getirilmez. Kamet erkeklere has bir sünnettir. Kadınlar kamet
getirmezler. Kamet cemaatın müstehab olan sünnetlerindendir. Kadınlar
ve çocuklar bir arana gelerek namaz kılsalar bile kamet gerekmez.
Namazlarından bazısı kazaya kalan namazlarını
peşipeşine kılabilir. Bulunduğu yerden
ayrılmadığı sürece tek kamet yeterli olur.
Yolcu erkekler de yolculukları sırasında ezan okur,
kamet getirirler. Yolcu, ezan okumayabilir. Ancak kamet getirmesi sünnettir.
Mahalle camiinde yapılan kamet evler için geçerlidir. Evde
namaz kılan kişi kamet getirmese de olur. Kamet getirirse daha
iyidir.
Kadınların, bunakların, cünüplerin kamet getirmeleri
mekruhtur. Abdestsiz kimselerin de ikamette bulunması mekruhtur.
Fakat bu gibi kimseler tarafından yapılan kametler iade
edilmez.
Ezan ağır okunur. Fakat kamet hızlı
yapılır. Kamet ayakta yapılır. Kamet getiren
kişi kıbleye döner.
Cemaatın kamet getiren müezzine uyması ve beraberce içinden
kamet yetirmesi, "Hayye Alessalah, Hayye Alelfelah" denilirken
de" La havle ve la kuvvete illa billah" diye icâbette
bulunması müstehabdır.
Kamet, vaktin değil namazın sünnetidir (el-Kâsânî,
Bedâyiu's-Sanayi', Beyrut 1402/1982, I, 148 vd.; İbnu'l Humam
a.g.e, I, 243 vd.; el feteva'l Hindiyye, Beyrut 1400/1980, I, 55 57;
İbn Âbidin, Reddü'l-Muhtar İstanbul 1984, I, 388, 389 vd).