eXTReMe Tracker

KADININ SÜNNET OLMASI

Kızların sünnet edilme durumları nasıl olur? Bazı kadın doktorlar bunun tıbben imkansız olduğunu söylüyorlar. Bu doğru mu? Günümüzde kadın sünneti yapan ehil kimseler var mı? Varsa, adresini gönderirseniz bizi sevindirirsiniz?

Kadının sünneti meselesi, bizim örfümüzde bulunmadığı, öncelikli meselelerimizden olmadığı, herkes tarafından aynı derecede gerekli görülmediği, sözünün edilmesi nezaket ve edep sınırlarm zorlayabileceği için, aslında yazılmasa daha iyi olur. Ama Rasûlüllah'ın inci-mercan ifadeleri arasında yer bulduğu ve soru, sorana karşı da saygılı olmamız gerektiği için, bilgilenme maksatıyla bilinenleri kaydediyoruz:

Rasûlullah Efendimiz: "Sünnet olmak (hitan), erkekler için bir sünnet (şiar) kadınlar için ise bir değer ve iyilik (mekrume)dir" buyurmuşlardır. (298 Ebû Dâvûd, edep 167; Müsned V/75) Medine'de kadın sünnetçisi olarak bilinen Ümmü Atiyye isimli kadına da: "Fazla kesme ki, kadınlar daha cok lezzet alsınlar " kocaların da daha çok hoşuna gitsin" (Beyhakî, es-Sünenü'I-Kübr2 VN/324; Ayrıca bk. Siddik Hasan Han, Hüsnü'I-üsve 337) demişlerdir Bu rivayet bir çok değişik kanaldan bize ulaşmaktadır. (el-Hindî, Kenz XVI/435 vd) Ebû Davûd'u şerheden Halil Ahmed'in bununla ilgili ilginç bir açıklaması vardır: Sünnetsiz erkek cinsel birleşmeden aslında daha çabuk tahrik olur. Ama bu, erkek için arzulanan bir şey değildir. Kadının tatmin olmasını zorlaştırır. Kadının sünnet olması ise, erkekteki oluşumun aksine, onun daha fazla zevk almasını; dolayısıyla daha çabuk orgazma ulaşmasını sağlar. Rasûlullah Efendimiz de bu bilinç düzeyini özellikle tavsiye etmişlerdir. Bu noktalardan bakıldığında Rasûlullah Efendimiz tarafından kadın için bir "değer ölçüsü" (mekrume) olarak vasıf lanan "sünnet", belki de aslında ağırlıklı olarak gündemimizde bulunmalı idi. Ama diğer mezheplerde kadın için dahi önemli bir sünnet olarak görülmesine karşılık, Hanefilerde müstehap ve fazilet sayılması ve daha çok Hicaz ve Mısır enlemindeki sıcak ülkelerin meselesi olarak kabul edilmesi, meseleyi bizim meselemiz olmaktan çıkarmış gibi görülüyor. Tibbî yönü ise ayrı bir konu.

Diğer yönden meşhur Hanefi fetvâ kitaplarından olan Bezzâziye'de Hanefi mezhebinin genel kanaatine zıt olarak: "Kadınların sünnet edilmesi (hitâni) sünnettir. Çünkü nas, hünsanın (erdisi) da sünnet edileceğini söyler. Eğer kadının sünneti sünnet değil de sadece fazilet (mekrume) olmuş olsaydı, hünsanın kadın olabileceği ihtimalinden ötürü sünnet edilmemesi gerekirdi" (Bezzazıye VI/372) denmekte, daha sonra gelen diğer meşhur fetva kitabı Hindiyye'de ise, kadınlar için sünnetin bir fazilet olduğu tercihi verilmekte, ancak önceki fıkıhçıların sünnet olduğunu söyledikleri aktarılmaktadır. (Hindiyye V/357; Ayrıca bk. Mahlüf, Fetâvâ şer'iyye I/45) Buna göre kadınların sünneti (hitâni), Hanefi mezhebinde sünnetle (şiar anlamında) fazilet arasında bir derecede, diğer mezheplerde ise sünnet düzeyinde olduğu anlaşılır. Ülkemizde yapıla gelmekte olan bir uygulama olmadığı için yapanları bilmemiz mümkün değildir. Yapılış şeklini vermenin ise merak gidermekten öte bir faydası yoktur.