Dini hükümler iki kısına ayrılır; fer'î amelî
olanlar ve aslı; itikadi olanlar. İkinci kısım dini
hükümler inanç esasları ile ilgilidir. Bu grup dinî inanışları
isimleri anlatan itikat sonraları bu inançların bütününe
ad olan akâid ile eş anlamlı kullanır olmuştur.
Kelimenin manası üzerine kelâm ve mantık ilmi çerçevesinde
çeşitli ihtilaflar mevcuttur. Ancak bu ihtilaflar aslı
ilgilendiren meseleler değildir. Şu kadarının
bilinmesi yeterlidir: itikat; meşhur olan manası ile aklî
kesin hükümdür. Bu hüküm aklî olması dolayısı ile
şüphe mahalli olabilir. Meşhur olmayan ikinci tarife göre;
kesin veya tercih edilen aklî bir hükümdür. ilme istinat eder,
şüphe götürmez. Bu mana bazen yakını bilgi ile de açıklanır
(bk. Tehânevî, Keşşâf, II, 952).
İtikat terimi sonraki dönemlerde akâid ile eşanlamlı
kullanıldığı için bütün inanç sistemlerini ifade
eder. Her ne kadar günümüzde teorik çerçeve içerisinde disiplin
hâline gelmiş mezhepleri anlatmak için (özellikle kelâmî)
mezheplere atfen kullanılmaktadır. Hakikatte itikat daha
geniş anlamları ihtiva eder. En geniş anlamıyla
itikat; kişinin Allah, insan ve kâinat hakkındaki tasavvur ve
telakkilerini kapsayan, olaylara bakış tarzını
etkileyen düşüncedir. İslâm iman esasları bir müminin
itikadı olduğu gibi Marksizm ve hümanizm de kendi mensuplarının
itikadıdır (bk. iman mad.)
İslâm'da kelâmî mezhepler Maturidilik, Eşarilik ve
Selefilik itikadı mezheplerdir.