Başkasına âit arsa, bahçe veya araziden, kullanılmış
veya ihtiyaç fazlâsı suyun geçeceği kanal veya
kanalızasyon geçirme hakkı. Bir kimsenin ev, bahçe veya
arazisindeki ihtiyaç fazlası saçak, tuvalet ve benzeri yerlerin
temiz veya pis sularını, ev veya fabrikasının
sıvı artıklarını kendi mülkü dışına
akıtma hakkı vardır. Bu sıvıların en kolay
geçebileceği komşu gayr-i menkul sahipleri buna katlanmak
zorundadır. Artık sulan geçirme, ya toprak zeminine açılacak
kanalla, ya dâ toprak altına döşenecek boru,
kanalızasyon gibi altyapı tesisleriyle olur. Bu, bir gayr-i
menkul lehine, diğer gayr-i menkul aleyhine bir irtifak
hakkıdır.
Su geçirme hakkı (hakku'l-mecrâ) ile bunun arasındaki
fark şudur: Birincisi, içme, kullanma veya araziyi sulamaya elverişli
suyu bir boru veya kanalla başkasının gayri menkulûnden
geçirmeyi; mesîl hakkı ise kullanılmış suları
ve pis sıvı artıkları, başkasının mülkünden
geçirip dışarı akıtmayı ifade eder.
Kanalızasyon, bazan yararlanana âit özel mülk olur, bazan
içinden geçtiği komşu arazi sahibine âit bulunur, bazan da
umuma âit olabilir. Kanalızasyon geçirme hakkı sâbit
olunca, açık bir zarar söz konusu bulunmadıkça komşu
gayr-i menkul sahibi bunu engelleyemez. Bu hak, gayr-i menkulün tarım
arazisi iken, ev veya fabrika arazisine dönüşmesi gibi yollarla
niteliği değişse bile devam eder.Mesîl hakkı
eskiden beri geliyorsa, umûmî veya husûsî maslahata zarar
vermedikçe eski hâli üzere kalır. Başkasına zarar
veriyorsa bu zarar kaldırılır. Zararın eskiden beri
gelmesi sonucu etkilemez. Çünkü zarar kadîm olmaz.
Kanalızasyonun tamir masrafları, yararlananın mülkü
olsun veya üçüncü bir şahsın mülkü bulunsun yararlanana
âittir. Ancak, umûma âit yerlerdeki kanalızasyonların
onarım masrafları devlete âittir (ez-Zühaylî, 'el-Fıkhu'l-İslâmî
ve Edilletühu, IV, 65, V, 606, 607; Fahri Demir, İslâm Hukukunda
Mülkiyet ve Servet Dağılım, 1981, s. 46, 47).
Mecelle de mesîl hakkı şöyle düzenlenmiştir::
"Birinin arsasından, diğer kimsenin kanal veya su yolu
normal olarak akarken, arsa sahibi bundan sonra akıtmam diye
alıkoyamaz. Bunlar onarıma muhtaç olduğunda mümkünse
sahibi kanala girerek bunları onarır. Fakat o arsaya girmedikçe
onarımları mümkün olmadığı taktirde, sahibi
arsasına girmeye izin vermezse, hâkim tarafından kendisine;
ya arsana girmek üzere izin ver veya kendin onar, diye mecbur
edilir" (madde, 1228). "Bir evde, normal olarak akan bir pis
su borusu dolup yahut yarılıp da ev sahibine fâhiş
zararı olsa pis su borusunun sahibi bu zararı ödemeye zorlanır"
(madde, 1233, bkz. madde, 1229-1232).