Herhangi bir ihtiyacı olan kişinin, bu
ihtiyacının giderilmesini Allah'tan dilemeden önce kıldığı
namaz. Kur'ân, "Sabırla ve namazla Allah'tan yardım
dileyin"(el-Bakara, 2/45) buyurur. Mü'minler; yalnız Allah'a
kulluk etmek ve yalnız O'ndan yardım dilemekle yükümlüdürler
(el-Fâtiha, 1/4). Bu nedenle bir ihtiyaç içindeki insanın namaz
ve dua ile Allah'a yönelmesinden, O'ndan yardım dilemesinden daha
mâkul birşey olamaz. Hâcet namazı bu yöneliş ve
dilemenin bir mukaddimesi niteliğindedir.
Mendûb olan hâcet namazı, yatsı namazından sonra
iki, dört ya da on iki rekât olarak kılınır. Hz.
Peygamber'den gelen bir rivâyete göre hâcet namazının ilk
rekâtında Fâtiha'dan sonra üç defa Âyetel-Kürsî, diğer
rekâtta (ya da rekâtlarda) da Fâtiha'dan sonra birer defa İhlâs
ve Muavvizeteyn (Felâk ve Nâs) sûreleri okunur.
Hâcet namazı bitince Allah'a hamd ve senâ, Rasûlullah'a
salât ve selâmdan sonra bir hâcet duası okunması sünnettir.
Çeşitli hâcet duaları vardır. Bunlardan birisi,
"Allah'ım, senden hidâyet ehlinin başarısını,
yakîn ehlinin amellerini, tövbe ehlinin öğütleşmesini,
sabır ehlinin azmini, korku ehlinin ibâdetini, ilim ehlinin irfânını
isterim ki, senden gereği gibi korkayım. Allah'ım, senden
öyle bir korku isterim ki, o beni sana isyandan menetsin; tâ ki, sana
itâat ile öyle amel edeyim ki, onunla senin rızana ereyim; senden
korkarak içtenlikle sana döneyim; sırf senin sevgini kazanmak için
hâlis nasihat edeyim; her işte sana güvenip sana dayanayım;
sana güzel zan besleyeyim. Nûrun yaratıcısı
Allah'ı tesbih ederim" anlamındaki "Allahümme innî
es eluke tevfîka ehlil-hudâ ve amele ehli'l-yakîni ve munâsehete
ehli't-tevbeti ve azme ehli-s-sabri ve cidde ehli'l-haşyeti ve
talebi ehli'r-rağbeti ve teabbude ehli'l-vera'i ve irfâne
ehli'l-ilmi hattâ ehâfek. Allahume innî es'eluke mehâfeten tahcizuni
an masiyetike hatta a'mele bi ta'atike amelen estehikku bihi rıdâke
ve hattâ unâsihake bi't-tevbeti havfen minke ve hattâ uhlise
leke'n-nasîhate hubben leke ve hattâ etevekkele aleyke fi'l-umûri ve
husni zannin bike. Subhâne hâliki'n-nûr" duasıdır. Hâcet
duası okunduktan sonra Allah'tan ihtiyacın giderilmesi yolunda
dilekte bulunulur. Hâcet namazı mendubdur (Fetâvây-i Hindiyye,
Beyrut 1400, I, 112). Hz. Peygamber (s.a.s.)'den rivâyet edilen bir başka
hâcet duası ise şöyledir: "Hiçbir ilâh yoktur
(bütün putları ve tağutları reddederim). Yalnız ve
yalnız halîm ve kerîm olan Allahü Teâlâ vardır. Hamd,
âlemlerin Rabbi olan Allahu Teâlâ'ya mahsustur. Allah'ım, senden
rahmetinin işlerini, mağfiretinin hasletlerini ve her
iyiliğinin ihsânını taleb ederim. Her günahtan da
selâmetimi, kurtuluşumu istirham ederim.
Bağışlanmamış bir günah ve giderilmemiş
bir kederi benden bırakma. Bir de kendisinde senin rızan olan
bir işi yerine getirilmemiş bırakma, ey merhamet
edenlerin merhametlisi..." (Tirmizî, Sünen, Hadis No: 479).
Mâlum olduğu üzere günümüzde mü'minlerin en büyük hâceti;
İslâm ahkâmının yeryüzünde galip gelmesidir.