Hacc ile umrenin bir ihramla yerine getirilmesi.
Kırân, sözlükte iki şeyi biraraya getirmektir. Bir terim
olarak; hacc ile umrenin ihramını birleştirmek, yani
ikisi için birden ihrama girmek, demektir.
Kırân haccı yapacak kimse, mîkatta veya daha önce umre
ile hacca birlikte niyet edip, iki rekât namaz kılar; sonra
"Allah'ım, ben umre ile hacc yapmak istiyorum; bunları
bana kolay kıl, bunları benden kabul buyur" diye dua
eder, telbiyede bulunur ve ihram yasaklarına uyar. Mekke'ye
girince, önce umresini yapar, Beytullah-ı tavaf eder, Safâ ile
Merve arasında sa'y eder. Sonra ifrat haccı yapan kimse gibi
farz haccın menâsikine başlar. Kudûm tavafı, Arafat'ta
vakfe, ziyaret tavafı, sa'y ve veda tavafı gibi ibâdetlerle
hacc ve umre tamamlanır. Kur'an-ı Kerîm'de, "Hacc ve
umreyi Allah için tamamlayınız" buyurulur (el-Bakara, 2/
196). Ayette, kırân haccı yapanla başkaları
arasında bir ayırım yapılmaksızın,
başlanan hacc ibadetinin tamamlanması istenmiştir. Sabiy
b. Ma'bed iki tavaf ve iki sa'y ile hacc yapmış, Hz. Ömer
kendisine, "Resulullah (s.a.s)'in sünnetine giden doğru yolu
buldun" demiş (Zeylaî, Nasbu'r-Râye, III,109); Hz. Ali de kırân
haccı yapan bir kimseye, "Hacc ve umre için yüksek sesle
telbiyede bulunduğun zaman, ikisi için iki tavaf ve iki sa'y
yap" diye açıklamada bulunmuştur (Zeylâî, a.g.e., III,
111).
Hanefiler dışındaki mezhep imamlarına göre ise,
kırân haccı yapan kimseye her iki hacc için tek tavaf ve tek
sa'y yeterlidir. "Kim hacc ve umre için ihrama girerse, ona bu
ikisinden birlikte ihramdan çıkıncaya kadar tek tavaf ve tek
sa'y yeterli olur" (Zeylâî, a.g.e., III,108). Fakat kırân
haccı yapan kimse, ifrat haccı yapan gibi ifada
tavafından önce kudûm tavâfı yapar; kudûm tavafından
sonra sa'y yapmamışsa, ifada (ziyaret) tavafından sonra
sa'y yapar.
Kırân haccı yapan, temettü haccında olduğu gibi
bir şükür olarak cemreleri veya yalnız akabe cemresini
taşladıktan sonra, saçlarını tıraştan
veya kestirmeden önce bir kurban keser. Bunun hükmü vaciptir. Bu
kurbanı bulup kesemeyecekse, Arefe gününde bitmek üzere üç
gün oruç tutar; yedi gün de bayram günleri çıktıktan
sonra dilediği vakitte tutar ki, toplam on gündür. Bunlar ayrı
vakitlerde de tutulabilir. Kur'an'da şöyle buyurulur: "Hacc
zamanına kadar umre yapana gücünün yettiği bir kurban
gerekir. Kurban bulamayan kimseye hacc sırasında üç gün,
döndüğünüzden sonra da yedi gün oruç tutması
gerekir" (el-Bakara, 2/196). Eğer kurban bayramı günlerinden
önce üç gün oruç tutmazsa, iki kurban kesmesi kesinleşir.
Birisi şükür kurbanı, diğeri vaktinden önce ihramdan
çıktığı için ceza kurbanı (İbn Kudâme,
el-Muğnî, III, 469, 476-478; İbn Rüşd, Bidâyeti,i'l-Müctehid,
I, 357; el-Kâsânî, Bedâyiu's-Sanâyi', II, 159; İbn-i Âbidin,
Reddü'l-Muhtâr, Terc. A. Davudoğlu, İstanbul 1983, V,
33-46).