Gömülmemiş ve gömülmeye hazırlanmış insan
ölüsü. Ölüyü gömmek için yapılan tören ve işlemlerdir.
İslâm bu tören ve işlemler ile ilgili olarak bazı emir
ve nehiyler getirmiştir. Genellikle bunlar sünnet ile sabit olan
ve Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından bizzat uygulanan ve bize kadar
intikal eden hususlardır. Ölüm döşeğinde can çekişme
durumunda olan kimseyi -kendine zorluk olmazsa- yüzü Kıbleye
karşı gelmek üzere sağ tarafa çevirmek sünnettir. Başını
biraz yükselterek sırtı üstüne yatırmak da caizdir.
Hasta can çekişiyorken ve gerçekten mümin birisi ise ona yardımcı
olmak, yakınları için bir gereklilik ve ayrıca da
sevaptır. Onun için yanında "kelime-i şehadet"
getirmek ve söylemesine yardımcı olmak sünnettir. Çünkü
Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuşlardır:
"-Ölülerinize, Lâ ilâhe illallah "ı telkin ediniz.
Zira ölüm halinde onu söyleyen (bir mümin)'i bu kelime Cehennem'den
kurtarır. " "Son sözü Lâ ilâhe illallah olan kimse
Cennet'e girer. " (Müslim, Cenâiz, 1-2; Ebû Davud, Cenâiz, 16)
Hastanın yanında şehadet getirilir ki o da
hatırlayıp şehadet getirsin. Yoksa ısrar ile sen de
yap denilmez. Zira o anda zor bir durumdadır. Ona zorluk çıkarmamalıdır.
Bir defa da söylese yeter. Bu telkini, hastayı sevenlerden biri
yapmalıdır. Maksat hastada isteksizlik
uyandırmamaktır.
Hasta vefat edince ağzı kapatılır. Bir bez ile
çenesi başından bağlanır. Gözleri yumulur. Eller
yanlarına getirilir. Bunu yaparken şu dua okunabilir:
"Bismillâhi ve alâ milleti rasülillâh. Allahümme yessir
aleyhi emrahu ve sehhil aleyhi mâ ba'dehû ve es'id bi likaike vec'al
mâ harace ileyhi hayran mimâ harace anhu. "
Manası: "Allah'ın ismiyle ve Rasûlullah'ın
milleti (dini) üzerinde olsun. Allah'ım, onun işini
kolaylaştır, bundan sonrasını ona kolay eyle, onu
seni görmekle mutlu eyle. Dünyadan kendisi için çıkanı,
kendisinin çıktığı şeylerden hayırlı
eyle."
Sonra ölünün üstüne bir örtü çekilir. Öldükten sonra yıkanıncaya
kadar yanında Kur'an okumak mekruhtur. Öldüğü iyice anlaşılınca
hemen yıkanır.