ÇALINTI MALI
SATIN ALMA
Alım satımı kanunen yasaklanmış olan eski ve değerli halıların camilerden çalınıp satıldığı oluyor. Cami malı olduğu üzerindeki işaretlerden belli olan bu halıları alıp satmak caiz midir? Bazan da cami görevlileri camiin masraflarını karşılamak için satıyorlar. Bunun hükmü diğerinden farklı mıdır? Sattığı malın haram ve gayr-i meşru yoldan elde edilmiş bir mal olduğu bilinen birisinin bu malını satın almak caiz değildir. Çünkü bu gasbetme, çalma, haksız kazanç elde etme fiillerini teşvik ve bunları yapana yardım anlamı taşır. Rasulüllah Efendimiz (sav): "Çalıntı bir malı, çalıntı olduğunu bilerek satın alan onun günahına ve ayıbına ortak olmuş olur"(Beyhakî, es-Sünenü'1-Kübra, V/336; Hakim; el-Müstedrek, N/35 (Hakim hadisin sahih olduğunu söyler, Zehebî, iki ravisinin zayıf olduğunu söyleyerek buna itiraz eder); Suyutî, el-Câmius-Sağîr (Feyzu'1-Kadir ile), VI/64; kenzu'1-Umâl, IV/13 (9258); Münavî aynı hadisi, "ve onu yerse" kaydı ile Taberani'den de nakleder) buyurmuşlardır. Hele bu çalıntı camiden olmuş olursa günah kat kat daha artar. Çünkü bu sanki bütün bir ümmetin hakkına tecavüz sayılır. Bunda zaman aşımı da söz konusu değildir. Çünkü zamanın geçmesi haramı helal kılmaz. Ancak nereden alındığını bilmediğimiz malların kaynağını tahkik etmek zorunda değiliz. Ne var ki, büyük şehirlerde ve özellikle de Istanbul'da apartmanlardan ayakkabı çalınması yaygın bir musibet halini aldığı günümüzde, Topkapı ve iskele önleri gibi kalabalık merkezlerde çok ucuza satılan müsta'mel ayakkabıların bu yolla elde edildikleri kuvvetle muhtemel olduğundan bu gibilerden kaçınmak da takva gereğidir. Cami görevlilerine gelince: Camilerde mevcut halı vb. demirbaşlar genellikle vakfedilmiş mallar olduğundan, mütevelliye benzeyen cami görevlilerinin onları satması, ancak onların veriliş gayelerini yerine getiremez hale gelmiş olmaları ve yerlerine daha az değerde olmayan yine bir demirbaş alınmasıyla mümkün olabilir. Çünkü vakfın esprisi devamlı olmasıdır. Ama camiye verilenler camiin her türlü ihtiyacı karşılanmak üzere verilmişse onlar bilirkişilerin değer tesbitinden sonra satılabilir ve alınabilirler. Bunun benzeri konular fetva kitaplarımızda ele alınmış ve hükmü bağlanmıştır.Zehira'da şöyle denir: Insan, başkasının malını satan birisinden bilmeden bir elbise satın alsa öğrendikten sonra onu giymesi haram olur. Bezzâziyye'de: Birisi kamunun malını satan bir idareciden haram bir mal satın alsa, idarecinin o malı başka şeylerle karıştırmamış olması halinde ahirette hem bu idareci, hem de ondan bu malı alan hesaba çekilir, karıştırmış ise sadece idareci mesul olur, denmektedir.(Fetavây-i Bezzazıyye, V/236 (Hindiyye kenarında); Ayrıca bk. En-Nemenkânî, el-Fethu'r-Rahmanî, N6113-114; Hindiyye'de de benzer ifadeler vardır bk. NI/402; el-Mecmhu, IX/377)
|