Adağın İslâmî hükümlere göre geçerli olabilmesinin
çeşitli şartları vardır:
1- Adanan ibâdetin cinsinden mutlaka bir farz veya vâcibin olması
gerekir. Örneğin "üç gün oruç tutacağım.",
"Şu kadar namaz kılacağım", "Kurban
keseceğim", diye adamak câizdir ve böyle bir adak sahihtir.
Fakat "Filan hastayı ziyâret edeceğim",
"Aldığım malları sermayesine
satacağım", demek adak olmuyor. Dolayısıyla Allah
rızası için adanan ibâdetin cinsinden farz ve vâcip olmayan
hattâ İslâm dininde yapılması uygun olmayan, İslâm'ın
emretmediği kötü geleneklerden ibaret olan türbelere, yatırlara
mum yakmak, bu yatırların uğruna bir şeyler yapmak,
yatırlara bazı eşyalar adamak câiz değildir. Hattâ
bu gibi adaklar kesinlikle haramdır .
2- Adayanın akıllı, bülûğa ermiş yani ergin
olması gerekir. Adağı yapan kimsenin aklından hasta
olmaması, çocuk yaşta bulunmaması gerekir. Erginlik çağına
ulaşmamış olanlarla delilerin* yaptığı
adakların yerine getirilmesi zorunlu değildir.
3- Adanan ibâdet o anda veya gelecekte yapılması farz olan
bir ibâdet olmamalıdır. Meselâ 'şu işim olursa öğle
namazını veya yatsı namazını
kılacağım', yahut 'Ramazan'da oruç tutacağım',
veya zengin olduğu halde 'Kurban bayramında kurban
keseceğim' gibi adaklar sahih değildir. Çünkü bu gibi
ibâdetler zaten farz veya vâcip ibâdetler olup yerine getirilmesi
gereken ibâdetlerdir. Buna göre bu tür adaklar geçerli değildir.
4- Adanan ibâdet ayrıca bir farz veya vâcip bir ibâdete sebep
ve zemin türünden olmamalıdır. Örneğin abdest
almayı veya tilâvet secdesi yapmayı adamak da sahih bir adak
değildir. Zira bu gibi ibâdetler farz olan ibâdetlere vesiledir,
onun için adanmaz.
5- Adanan şey Allah'ın razı olmayacağı, günah
özelliği taşıyan türden de olmamalıdır. Meselâ
"Şu işim olursa kendimi Allah rızası için kurban
edeceğim" diye bir adak yapmak geçerli olmadığı
gibi haramdır. Fakat aslında İslâm'ın emrettiği
bir ibâdet iken yine İslâm'ın başka bir sebepten
dolayı yasakladığı bir ibâdet türü ise geçerli
olur. Meselâ bir kimsenin Ramazan Bayramı'nın birinci gününde
veya Kurban Bayramı'nın ilk üç gününde oruç tutmayı
adaması sahih bir adaktır. Ancak bu günlerde oruç tutmak haram
olduğu için, başka bir zamanda bu adağını kaza
eder.
6- Adanan şeyin yerine getirilmesi mümkün olmalıdır.
Meselâ geçen falan günde yahut falanın geleceği günde oruç
tutmak gibi. Geçen bir gün geri gelmeyeceği gibi, falan kimsenin
gece veya gündüz zeval vaktinden sonra gelmesi halinde artık oruç
tutulamayacağı bellidir. Çünkü oruç gündüz tutulduğu
gibi fecirden başlanması gerekir. Dolayısıyla böyle
bir adak olmaz.
7- Adanan şey bir malın sadaka* olarak verilmesi ise, adanan
mal adağı yapanın malından ve servetinden fazla
olmamalıdır. Çünkü adağı yapan kimse ancak mal
varlığı kadar bir tasaddukta bulunabilecektir. Ayrıca
başkasının malını tasadduk etmeyi adamak da câiz
değildir.