Yirmidördüncü Lem’a Tesettür Hakkında
(Onbeşinci Notanın, ikinci üçüncü mes’eleleri iken,
ehemmiyetine binaen Yirmidördüncü Lem’a olmuştur.)
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
يَآاَيُّهَا النَّبِىُّ قُلْ لِاَزْوَاجِكَ وَبَنَاتِكَ وَنِسَآءِ الْمُؤْمِنِينَ يُدْنِينَ عَلَيْهِنَّ مِنْ جَلاَبِيهِنَّ
ilâ âhir.. âyeti tesettürü emrediyor. Medeniyet-i sefihe ise, Kur’anın bu hükmüne karşımuhalif gidiyor. Tesettürü fıtrî görmüyor. “Bir esarettir.” diyor (*).
(*) Mahkemeye karşıve mahkemeyi susturan Lâyiha-i Temyizin müdafaatından bir parça:
Sh: (Ha-49)
Elcevap: Kur’an-ıHakîmin bu hükmü, tam fıtrî olduğuna ve muhalifi, gayr-i fıtrî olduğuna delâlet eden çok hikmetlerinden yalnız “Dört Hikmeti”ini beyan ederiz.
BİRİNCİ HİKMET: Tesettür, kadınlar için fıtrîdir ve fıtratlarıiktiza ediyor. Çünkü: Kadınlar hilkaten zaife ve nazik olduklarından, kendilerini ve hayatından ziyade sevdiği yavrularınıhimaye edecek bir erkeğin himaye ve yardımına muhtaç bulunduğundan, kendini sevdirme ve nefret ettirmemek ve istiskale mâruz kalmamak için fıtrî bir meyli var. Hem kadınların on adetten altı-yedisi; ya ihtiyardır, ya çirkindir ki, ihtiyarlığınıve çirkinliğini herkese göstermek istemezler. Yakıskançtır; kendinden daha güzellere nisbeten çirkin düşmemek veya tecavüzden ve ittihamdan korkar; taarruza mâruz kalmamak