Bizler hangi kulba tutunmuşuz? Bakalım ellerimize ve ellerimizle yaptıklarımıza. Neleri yakalamış ellerimiz? Neleri kurtarıcı kabul etmiş? Neleri kendine dayanak yapmış? Kısacası bizler neye tutunmuşuz sıkı sıkıya?
Hayatımız boyunca dönem dönem önem verdiğimiz ve elimizden kaçırmamak için sıkı sıkıya tutunduğumuz o kadar çok şey olmuştur ki sayısını ve önem derecesini bazen biz bile kestiremeyiz. Kimi zaman düştüğümüz yerden bizi kaldırsın diye yapıştık onlara. Kimi zamanda düşmemek adına kenetledik ellerimizle avucumuzdan kayıp gitmesin diye. Nelere yapışmadı ki ellerimiz. Bizi yücelttiğini düşündük bazen. Bazen de yüceldiğimiz yerde sabit kıldığını düşündük onların. Aslında neye tutunmamız gerektiğini yine Kur’an öğretiyor bize.
“Kim bütün benliğiyle ALLAH’a teslim olursa ve aynı zamanda doğru ve yararlı işlerde bulunursa o (Urvetül Vuska) sağlam bir kulba tutunmuştur. Muhakkak ki, her şeyin sonu ALLAH’adır” (Lokman 22)
“Gerçek şu ki,doğruluk sapıklıktan apaçık ayrılmıştır.Artık kim tağutu tanımayıp onu inkar ederse ve ALLAH’a inanırsa,o, (Urvetül Vuska) sapasağlam bir kulba yapışmıştır. Onun kopması imkansızdır.ALLAH işitendir, bilendir” (Bakara 256)
Devamını oku from "Urvetül Vuska"