2. Korku
Duygusal
gelişimin içinde yer alan diğer bir duygu da korkudur. Korku, canlı varlıkların,
görünen ve görünmeyen tehlikeler karşısında gösterdikleri en tabiî tepkidir
denilebilir. Psikologlar, çocukluk çağında sık sık görülen bu ruhsal durumu,
canlıyı uyaran ve kendi savunmasını sağlayan yararlı bir mekanizma olarak
görmekte(62) ve korkuyu, "hem kaçınılmaz, hem de temel bir duygu" olarak
nitelemektedirler. (63)
Doğduğu andan itibaren, çevresiyle çeşitli
ilişkiler içine giren çocuk için herhangi bir korku objesi söz konusu değildir.
Genellikle çocuklarda korkular 2-3. yaşlarda ortaya çıkmaktadır. Bu yaşlar ise,
zihnî gelişimin başladığı çağa rastlamaktadır.(64) Bu yaşlarda ortaya çıkan
korkuların da ne kadarının telkin neticesi, ne kadarının içgüdüsel olduğu
tartışılabilir. Nitekim yapılan araştırmalarda, küçük çocukların sadece
kulakları dibinde duydukları kuvvetli bir ses ve dengelerini kaybederek düşmekten
korktukları, ortaya çıkmıştır. (65)
Korkular genellikle yaşa paralel olarak
artmaktadır. Ancak bir çocuğun ne zaman ve neden korkacağını tesbit etmek oldukça
zordur. Çünkü korkunun meydana gelişinde, çevre şartları, geçmiş yaşantılar ve
o andaki psiko-fizyolojik durum rol oynamaktadır. Meselâ: Köy çocukları incelenmiş
ve korkuya sebep olan faktörün % 75'ini hayvanların oluşturduğu tesbit edilmiştir;
erkek çocuklar vahşi hayvanlardan, kız çocuklar ise böceklerden korkmaktadır. (66)
Yapılan bir diğer araştırmada, çocukların
korktukları konular şu şekilde sıralanmıştır. (67)
-Karanlık (çatı katı, bodrum), hayvanlar
(köpek, yılan vb.) % 96
-Bedenî sakatlıklar, % 95.
-Hayaletler, cinler, dışarıdan eve zorla
giren insanlar, % 91.
-Otoriter kişiler, % 82.
-Korkulu düşler, % 81.
-Yabancılar, kötü insanlar, % 80.
-Anne ya da baba tarafından terkedilmek, % 63.
-Su, deniz, nehir, % 41.
-Gök gürültüsü, şimşek, % 39.
Bu tesbitler ışığında, çocukta korku
uyandıran objeler üç grupta toplanabilir.
1. Çocuğun yalnız kalması.
2. Karanlıkta bulunması.
3. Kendisine âşinâ olduğu
bir kimsenin yerine başka bir yabancıyı görmesi.(68)
Çocuklarda rastlanılan korkuların %
90'ının hatalı ve yanlış eğitimden kaynaklandığı gerçeği(69) bizi, korkunun en
önemli nedeninin bunlar olduğu sonucuna götürmektedir. Çünkü, hakkında hiçbir
fikre sahip olmadığı herhangi bir şeyi çocuk -telkin vasıtasıyla- sevebilir veya
ondan korkabilir. Nitekim bunu doğrulayıcı mahiyette olan şu hadiseyi zikretmek
mümkündür.
Bir kız çocuğuna, altı aylıkken oynaması
için zehirsiz bir yılan verilmiştir. Bundan sonraki yıllarda da yılanla birlikte olan
ve onunla bir oyuncak gibi oynayan çocuk, yetişkin bir kız olduğunda, bütün
yılanlara korkmadan yaklaşabilen biri haline gelmiştir. (70)
Bu bilgiler, çocukların Allah, cehennem vb.
korkularının olmadığını göstermekte ve bizi, bu korkuların genellikle
yetişkinlerin hatalı telkinlerinden kaynaklandığı sonucuna ulaştırmaktadır.
62. Yörükoğlu, age, s. 9, 220.
63. Jersild, age, s. 373; İbrahim A. Gövsa, Çocuk Psikolojisi, tst.
1940. s. 192 64. Russel, age, s. 18.
65. Fikret Kanad, Ailede Çocuk Terbiyesi, İst. 1976, s. 76 vd.; Russel,
age, s. 77.
66. Yavuzer, age, I, 39.
67. Hans Zulliger, Çocuklarımızın Korkuları (çev. K. Şipal) İst.
1975, s. 91, 92.
68. Zulliger, age, s. 12; Jersıld, age, s. 381 vd.
69. Kanad, age, s. 79.
70. N. Munn, Psikoloji, (çev. .N. Tendar) İst 1975, s. 99,
Dr.Mehmed Emin Ay