A. Çocuğu tanımanın Eğitimindeki Yeri ve Önemi
Bir dinî inanışa bağlı olmada, tabiî ve şuur dışı bir taraf olduğu gibi,(*) bir
de isteyerek ve bilerek inanma hali, yani eğitim yoluyla işleniş yönü vardır. Bu
itibarla, lesir ve telkin yolu bakımından dinî eğitim, ancak bir sistem dahilinde
yapıldıkça istenen başarı sağlanabilir.(1) Dolayısıyla din eğitimi ve
öğretiminde, genel eğitimin temelleri olan psikoloji ve pedagoji kurallarının
bilinmesi kaçınılmazdır. Çünkü çocuğu tanımak, onun ruh ve beden gelişimini
doğru olarak tespit etmek, eğitim-öğretim yapabilmenin ilk şartıdır.(2) Özellikle din eğitimi gibi hassas bir konunun, en önemli kısmını oluşturan imân duygusunun işlenişi hususunda, çocuğun psikolojik yapısının çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Rousseau bu gerçeği, "Çocuk zekâsını çok iyi tanıyan bir zâtın onlara mahsus bir akâid kitabı yazmasını pek isterim." ifadesiyle dile getirmektedir. (3) İnsan psikolojisini bilmek toplum yönetiminde vazgeçilmez bir esas olduğu gibi,(4) çocuğun ruhî yapısını tanımak ta psikolojik bir prensiptir. Nasıl ki, çiftçi toprağını, heykeltraş ta işlediği mermerin cinsini ve özelliğini tanımak zorundaysa, eğitimciler de çocuğu her yönüyle; bütün karışıklığı ve sadeliğiyle tanımak mecburiyetindedir. (5) Bu ifadeler, öncelikle çocuğun duygusal ve ruhsal gelişimi hakkında bilgi sahibi olmanın gereğini belirtmektedir. Bu itibarla, bundan sonraki konularda, çocuğun gelişimini çeşitli yönlerden ele alan eserleri tahlil ederek, çocuğun psikolojik yapısı hakkında bilgiler vereceğiz. |
(*) Bu ifadeden, fıtrat, taklit ve
uyum gücü gibi faktörler hatırlanabilir. 1. N. Annaner-Z.Ökmen, Din Eğitimi ve Öğretiminde Metodik Değerler. İst. 1960, s. 5. 2. Halis Ayhan, Eğitime Giriş ve İslâmiyetin Eğitime Getirdiği Değerler. tst , 1982, s. 193. 3. Rousscau, agc, s. 297. 4. Gustave Le Bon, Küleler Psikolojisi (çev.S. Demirkan) İst. 1969, s. 25. 5. Jacquin, age, s. 19. |
Dr.Mehmet Emin Ay