İSLAMDA
KADIN
İslam'da Haram Olan Evlenme Şekilleri
Bunlar İslamdan önce cahilliyet devrinde uygulanan nikah şekilleridir. Tamamı
batıldır.
- Nikah-ı Makt : Dul kalan kadın kocasının mirasına dahil olurdu. Başka
karısından çocukları varsa en büyük oğul babasının karısına başkasından
daha çok hak sahibiydi. Eğer üvey annesi ile evlenmek istiyorsa onun
üzerine bir elbise atar ve onu sahiplenirdi, bu genel bir uygulama şeklini
almıştı.
- Nikah-ı Şığar : Takas evlenmesi demektir. İki kişi aynı miktar
mehirle, kızlarını birbirine evlenmek üzere vermeyi taahüt ederler. Kadına
verilmesi gereken mehirden babave kocalar faydalanmış olur.
- Nikah-ı İstibda : Kendi soyundan daha asil ve daha zeki bir çocuk sahibi
olmak isteyen adam, karısını meziyetleriyle tanınmış bir erkeğe gönderir.
Kadın gebe kaldıktan sonra evine döner. Koca gebelik kesin belli oluncaya
kadar karısına yanaşmaz. Doğan çocuk kocadan olmuş sayılır ve onun
mirasçısı olurdu.
- Grup Evlenmesi : Sayıları onu geçmeyen bir grup erkek aynı kadınla
cinsel ilişkide bulunurdu. Kadı, gebe kalır çocuk doğurursa, doğumdan bir
müddet sonra bu erkeklerin hepsini davet eder ve onlara şöyle derdi:
Benimle olan ilişkinizden doğan şeyi biliyorsunuz. bir çocuk sahibi oldum.
Erkeklerden birine hitap ederek: "Ey Ebucehil çocuğuna istediğin adı
koy" derdi. Bu andan itibaren o kimse çocuğun babası olur ve
babalığı red edemezdi.
- Serbest Birleşme : Bazı kadınlar bütün erkekleri kabul ederler ve
kapılarına bayrak asarlardı. bir çocuk doğurunca bütün müşterilerini
toplar ve "kaif" denilen bir kimse çocuğun babasının kim
olduğunu tayin ederdi. Artık o kimse çocuğun babası olurdu.
- Nikah-ı Bedel : İki erkeğin karılarını muayyen bir müddet için
değiştirmeleridir.
- Nikah-ı Hdn : Erkek muayyen bir bedel karşılığında bir kaç gün birlikte
yaşamak için kadınla anlaşırdı. bu bir nevi metres hayatı şeklinde olan
bir birleşmeydi.
- Deneme Evlenmesi : Kadının muayyen bir dostu varsa ve bundan bir çocuk
doğurmuşsa, beyanı üzerine kadın o kimseye nikahlanırdı. Bu bir çeşit
dneme evlenmesiydi.
Kaynak:
Büyük Kadın İlmihali, Rauf PEHLİVAN